Ana Sayfa


Haber bülteni üyeliği



Ziyaret Bilgileri

[ Per, 21 Kas 2024 ]
Toplam 26 ziyaret
22 benzersiz ziyaretçi

 

Dersimin Doğuşu




Dersim, resmi kaynaklarda "Tunceli" adi verilen
cografyanin orijnal adidir.

Bu terimle Dersim ve çevresinde yerlesik bir asiretin ve büyük bir asiret
konfederasyonunun adi olarakta karsilasmaktayiz. Baslangiçta bir asiret adi
olmasi ve bu asiretin yerlestigi topraklara kendi adini vermesi mümkün. Tersi de
olabilir. Yani baslangiçta bir yer adi olmasi ve buraya yerlesen asiretin ya da
asiret grubunun zamanla bu adi almis olmasi da olasidir.

Sonuncusu daha büyuk bir ihtimal gibi görünüyor. Hersey gibi sözcüklerin de bir
tarihi vardir. Zamanla degisiklige ugrar, yeni biçimler ve anlamlar kazanirlar.

Büyük olasilikla Dersim (ya da Desim) terimi de Dersim biçimini alincaya kadar
benzer bir dönüsüm yasadi. Bu terimin baslangiçtaki seklinin su andakinin ayni
oldugunu düsünmek ve son seklinden hareketle ona bazi anlamlar yüklemek
yaniltici olabilir.

Bu noktayi akilda tutmak kaydiyla terimin kökeni hakkinda bazi tahminlerde
bulunabiliriz.

M. Nuri Dersimi, "Millattan alti asir önce, Yunan tarih ve cografyacilarinin
Dersim havalisine Daranis adini verdikleri"ni aktarmaktadir.
( Bk. Kurdistan Tarihinde Dersim, s.1).

Daranis terimi, Dersim adinin kaynagi olabilir.

Antik Iran'daki Akamendiler (Akamanis) devletinin krallarindan biri Dara (Darius
1: M.Ö. 525-486) adini tasiyor. Dara (Darius) adiyla Dersim adi arasin da bir
baglanti olabilir.

Hammer'in verdigi haritada Karasu ve Murat nehirleri arasinda ki Dersim
cografyasi "Erserum" (Arze) olarak adlandiriliyor. Modern Erzurum kenti de ayni
adi tasiyor. (Bk. Geshichte Der Osmanischen Dichtkunst, Joseph Von Hammer
Purgstall). Erzurum adi kimi kaynaklarda Erzen-i Rum olarak geçer. Ermeni
tarihçilerinden Haiton, modern Erzurum'dan "Darzirim", Erzincan'dan ise
"Arzinga' olarak sözeder (Haiton Voyage de Bergeron", 1307; aktaran Hasan
Yildiz, Asiretten Ulusalliga Dogru Kürtler, S.20, "Le). Erzincan ve Erzurum'un
daha eski adlarindaki Rum (Roma) ve Can son ekleri atildigin da bu kentlerin
ön-adlari olan Erse, Arze, Darzi, Arzin-Erzin, Erzen sözcükleri ile Dersim adi
arasinda bir yakinlik oldugu görülür. Bazi kaynaklarda bugünkü Silvan'la Siirt
arasinda da Erzen adini tasiyan eski bir kentin varligindan sözedilir (Bk.
1-Ibn'ül Ezrak, Mervani Kürtleri Tarihi, Çeviren, M.E. Bozarslan; 2-Serefhan,
Serefname, Hasat yay., Çev. M.E.B.).

"Içisleri Bakanligi Jandarma Umum Komutanligi tarafindan 1932'de hazirlanmis
"Dersim" baslikli bir kitapta, Dersim adina iliskin olrak su satirlari okuyoruz:

"...Hamer tarihinde Malazkirt kahramani Alparslan'i idam eden adamin Dersim
kumandani Yusuf adli bir Harzemli oldugu kaydi vardir. Dersim adinin tabi hatasi
olmak ihtimali varsa su halde bu adin tarihlerde Selçuklar devrinden evvel
takilmis olmasi ihtimali mevcuttur. Yusuf'un Harzemli olmasi ve atiyen
görecegimiz veçhile Dersim'de bir çok asiretlerin kendilerini Celaletin
Harzem'in askeri bakiyesi ve Harzemli addetmeleri ve bunu diller ile söylemeleri
Bersim adi ile Dersim adi arasinda bir münasebet olmak ihtimalini ve Dersim
seklinin tabi hatasi bulunmasi zannini uyandirmaktadir. Mamafih Miladi takip
eden tarihte bilhassa Miladin birinci senesinde sonraki vakayida Dersim adi
yerine Çemisgezek adina tesadüf olunmaktadir" (Bk. A.g.y., S.8-10).

Yukardaki pasajda , Hammer'in Bersim olarak özettigi cografyanin Dersim
olabilecegine isaret edilmektedir.

"Dersim" adli yayinda Kalan (Qal,Qalu) asiretinin "Persim" adini tasiyan bir
kabilesinden sözedilir (Bk. A.g.y., S. 44-45). Baska kaynaklarda Kalan
asiretinin bu adi tasiyan bir kabilesiyle karsilasmadim. Bir yanlislik sözkonusu
degilse, Persim adli bu kabile ile Bersim ve Dersim adlari arasinda iliski
bulundugu düsünülebilir.

Yaygin kaniya göre Nuh'un gemisi Tufan'dan sonra Cudi ya da Agri Daginda karaya
oturmustur. Bazi kaynaklar da, Nuh'un gemisinin Ermenistan'da Baris adiyla
bilinen bir dagin zirvesine oturdugu söylenir. Kimi arastirmacilar Baris'in Agri
dagi oldugunnu öne sürerse de, bunun Dersim Dagi olmasi da imkansiz degil.
Ermenice'de Irani halklara Barsik deniyor. Halkinin Irani orijini nedeniyle
Dersim'e Barsik de dendigi hesaba katilirsa (Bk. Antranik Dersim, 1901) iki
terim (Baris ve Barsik) arasinda daha fazla yakinlik dogacagi görülür.

Tufan olayini arastiran B. Aksoy, daha çok Nuh adiyla bilinen Tufan efsanesinin
kahramani Sümer Krali Ziusudra'nin bir adinin da Hizir olabilecegine isaret
ediyor. Hizir kültünün Dersim'de özellikle güçlü oldugu biliniyor. Dersim'in en
önemli anma günleri arasinda Rozê Xiziri adi verilen üç günlük Hizir orucu da
vardir. Dersim'de Golê Xiziri adi verilen çok sayida ziyaret mevcuttur. Dahasi,
bir Dersim efsanesine göre Xizir (Hizir) Dersim'de gömülüdür. Dersim'in Zeve
köyündeki "Sultan Hizir Türbesi" ünlüdür.

Hammer'in yukarida adi geçen eserinde genellikle Hamedan'la birlikte anilan ve
büyük olasilikla Iran'da bulundugunu sandigimiz Dergesin adli bir yerlesmeden de
sözedilmektedir. Bu adin da Dersim'le bir benzerlik tasidigini görüyoruz.
Dergesin'in Araplarin Qirmisin/Karmasin olarak adlandirdigi Goran
yerlesmelerinden Kerman (Kirman veya Kirmansah) olmasi mümkündür. Deylem'de yada
Deylem çevresinde bir yer de olabilir. Dersim (Desim) adinin Musul'un
kuzeyindeki Dasin Dagi ve burada yasayanlara verilen Dasinler adiyla iliskisi de
bulunabilir.

Serefname' de Derzini ("Derzini Vilayeti") adi geçer. Seref Han, "Derzini
Beyleri" baslikli bölümde Derzini adina iliskin olarak su açiklamayi yapar:

"...Derzini, içinde büyük bir kilise bulunan bir kaledir. Kale ahlaksiz kafirlerin
elinde bulundugu sirada, ona 'Derzir' adini verirlerdi. Kaleyi Habil ve Kabil
istila ettikten sonra, adi kullanila kullanila 'Derzini' seklini aldi Bk.a.g.y.,
s.267-268). Serefname'nin Arapça çevirmeni M.A.A., Derzini adinin Serefname'nin
kimi nüshalarinda 'Derdiz' ve 'Derziz' olarak geçtigine isaret ettikten sonra,
Derzini adinin "Zin Kilisesi" anlamina gelen "Der Zine"nin bozulmus sekli
olabilecegini belirtiyor ( Bk. 297 no'lu dip not, s.268).

Serefname'de verilen bilgilerden anlasildigi kadariyla Derzini, Tercil (Hazro'ya
yakin) ve Lice (Atak) civarinda bulunuyordu.

Derzini ve Dersim adlari arasinda da bir benzerlik bulundugu açik.

Su andaki haliyle Dersim adi, Der ve Sim sözcüklerinden olusturulmus bilesik bir
kelime izlenim vermektedir.

Dersim ve çevresinde Sin ve ya "Sin"'li yer adlarinin çoklugu bu kaniyi
güçlendiriyor. Sin'in Sim'e dönüsmesi ya da bunun tersinin olmasi Dersim dilinin
kurallari bakimindan oldukça olagan birsey.

Hozat'a bagli yerlesmelerden biri Sin adini tasiyor.Erzincan'in Sinepur adli
nahiyesini de anmak gerekir.

Bir de "Sin"li yer adlari mevcut: Sindam,
Singeç, Sinan (Seynu), Heniyo Sin, Diyare Sini, Dere Sindam, Sinevar gibi.

Iran'daki Goran yerlesmelerinden modern Sandaj'in daha eskiden Sin olarak
bilindigini, Arapça'da Kermansah'a Qarmisin-Karmisin dendigini de hatirlatalim.
Bugün Sincar olarak bilinen dagin daha eski adinin Sin Dagi oldugunu da not
etmeliyiz. Bir rivayete göre de Nuh'un gemisi bu daga oturmustur.

Sözlüklerde Sin'in anlami dis, yas ya da mezar olarak veriliyor. Sin; Akadlarda
günes kültünün, Asurlarda ise ay tanrisinin adidir. Dersim inançlarinda bugün
bile günes ve ay kutsaldirlar.

Bir teze göre, Dersim terimi "Gümüskapi" (Der: Kapi, Sim: Gümüs) anlamina
gelmektedir (Bk. M. Nuri, KTD,S.1).

Der ve Sim sözcükleri üzerinde biraz duralim: Der sözcügünün, Dersim dilinde
degilsede, bazi Irani dillerde kapi anlamina geldigi dogrudur. Ancak baska bir
sözcügün az çok degisiklige ugramis sekli de olabilir.

Bu sözcügün ne olabilecegini düsündügümüzde aklimiza ilk gelen Dar, Dâr, Diar,
ve Dere sözcükleri olmaktadir.

Farsça da Dar sözügüde kapi anlamina geliyor, Dar ise; ev, hane, yurt, ülke
demektir (Bk. Enc. Of Islam, Cilt 11). Dar teriminin kimi zaman duvar, kale gibi
anlamlar tasidigina da tanik olmaktayiz. Sözgelimi Osmanlilar Silistre'ye
stratejik konumundan dolayi "Dar Gaziyan" ( inancin savunmasi için duvar)
diyorlardi (Bk. Walter Kolarz,
Myths and Realites In Eastern Europa, 1946). Diar veya Diyar terimi ise; belde,
bölge, ülke anlamina gelir. Dere sözcügü de,
adi üzerinde, dere ya da vadi anlamlidir.

Sim sözcügüne gelince: Bu sözcük; gümüs, isaret ya da sembol gibi anlamlar
tasiyor. Dersim ve çevresinde gümüs madeninin varligi hesaba katildiginda Dersim
adindaki Sim sözcügünün buradan geldigi düsünülebilir. Sözgelimi, gümüs varligi
nedeniyle sonralari Gümüshane adi verilen kentin antik çagda Sinoria olarak
adlandirildigini görüyoruz. Dersim'de sikça rastlanan Sin adinin kaynagi ülkenin
gümüs varligida olmus olabilir.

Yedinci yüzyilin ortalarindaki Arap istilasindan sonra, Araplarin Ermenistan ve
çevresinde büyük miktarda gümüs çikardigi ve bunu gümüs para imalinde
kullandiklari biliniyor (Bk. D. M. Lang, The Armenians, S. 108). Arap egemenligi
döneminden kalma Diar-i Rabia, Diar-i Mudar ve Diar-i Bekr gibi bölge adlarina
baktigimizda, Diar-i Sim ya da Diar-i Sin gibi bir adlandirmanin pekala mümkün
oldugunu düsünüyoruz. Nitekim Dersim'de Diyare Sin'i (Sin Diyari, Sin Ülkesi)
adini tasiyan bir yerlesmenin varligina az evvel isaret etmistik. Dersim adi bu
tür bir kombinasyondan dogmus olabilir.

Dersim'de "Dere" ön adini tasiyan yer isimleride oldukça çok: Dere Çermi, Dere
Karsanu, Dere Nahiyesi, Kutu Dere (Çeme serxanu), Dere Hagi, Dere Gewr, Dere Roj
gibi...Bu adlandirma modelleri Dersim adinin Dere Simi ya da Dere Sini gibi bir
terkipten dogmus olabilecegini düsündürüyor. Derin ve büyük vadileriyle dikkati
çeken Dersim'in, adini bu özellikten almis olmasi mümkündür. Stratejik
konumundan dolayi Dar-i Sim veya Dar-i Sin (Sim ya da Sin Kalesi) olarak
adlandirilmasi ve bunun zamanla Dersim biçimine dönüsmesi ihtimali de var. Halk
arasinda yer yer kullanildigina tanik oldugumuz "Kela Desimi" tanimlamasida bunu
düsüdürmektedir.

Hangi yüzyilda yasadigi henüz kesin olarak saptanmayan (5.,7., hatta 9. Yüzyil
diyenler var), fakat ilk Ermeni tarihçisi ve Ermeni literatürünün babasi olarak
bilinen Moses Khorene (Horenli Musa), bir yerde söyle der:

"Xisuthrus tufanindan ve Xisuthrus'un Ermenistan'a varisindan sonra, O'nun
ogullaridan Sim, ülkeyi kesif amaciyla kuzey-batiya gitti. Sularini Asurya'ya
tasiyan nehirlerin kusattigi küçük bir ovaya vardi. Nehrin hafzalarinda durdu...ve
ordaki daga kendi adini (yani Sim adini, S.C.) verdi" (Bk. Moses of Khorene,
Cilt1).

1886'da Dersim'i dolasan Britanya'nin Erzurum Konsolosu J.G. Taylor, Dersim
adinin orijininin Horenli Musa'nin yukardaki satirlarinda yattigini söyler.

Taylor, yukardaki pasajda bahsi geçen nehirlerin Munzur ve Mercan, bu nehirler
tarafindan kusatildigi söylenen ovanin Ovacik, Sim'in kendi adini verdigi dagin
da simdi Dojik (Tuzik) olarak bilinen dag oldugunu yazar ve Dersim adinin Sim'in
adindan dogduguna isaret eder (Bk. J.G. Taylor, Journal of A Tour In Armenia,
Kurdistan and Upper Mesopotamia, With Notes of Resarches In The Deyrsim Dagh,
1886; Türkçe çevirisi için bk. Desmala Sure, Sayi 2, Nisan 1992).

Dersim adinin kökenine iliskin en dikkate deger ve en ilginç tez budur.

Su sorular akla gelecektir: Peki, bu olay hangi tarihte geçiyor? Xisuthrus
kimdir?

Horenli Musa, Xisuthrus'un Nuh oldugunu söylemektedir.

Açik ki, Horenli Musa'nin sözünü ettigi olayda Tevrat'ta ve diger "kutsal"
kitaplarda yerverilen ve bazi kaynaklara göre M.Ö. 2000'li (kimine göre de M.Ö.
3000'lerde) yillarda cereyan ettigi belirtilen ünlü Tufan Efsanesi'dir.

Dersim'e adini verdigi söylenen Sim de, bu duruma göre Nuh'un ogludur. Taylor'un
ifadesine göre Sim, daha sonra Dersim'den ayrilsa da, O'nun torunlari Dersim'e
geri döner ve Sim'in adini verdigi yöreye yerlesirler.

Hemen bütün arastirmacilar Tufan'in Tevrat'tan çok daha gerilere dayanan bir
Sümer efsanesi oldugunda birlesirler. Nuh'un (Xisuthrus) da bir Sümer krali
oldugu söylenir.

Ermeni tarihçilerinden Mikael Vartabet Çamciyan'in "Ermenilerin Tarihi" (1811,
Venedik) adli eseride de ayni olaydan sözedilir:

"Tufan'dan sonra, Nuh'un ogullari Yafes, Sam, Ham, Ararat'ta yerleserek
çogaldilar, sonra Sam, ogullarini alarak iskan edecek yer bulmak üzere simali
garbiye dogru gitti, yüksek dagli içinde nehirler geçen bir ovada, nehir
kenarinda durdu ve kaldigi dagi ismine nisbetle Sim tesmiye etti. O mintikayi
Darpan adindaki küçük ogluna verdi. Oradan sarki cenubiye dogru gitti, oralarida
diger çocuklarina verdi. Darpan, kizlari ve ogullariyle o havalide kaldi.
Bulundugu memlekete, ismine nisbetle, Daron, sonra Daruperan dedi. Çocuklarini
da bu havaliye yerlestirdi. Bu suretle Ham'in ve Yasef'in ogullari da büyük
Ermenistan'in muhtelif memleketlerine dagildilar. Ham'in ogullari garp hudtlari
cihetlerine yayildilar. Hepsi de bir lisan, bir lehçe sahibi idiler ve muhtemel
görünür ki, bu da Ermenice idi. Yafes'ten Gamer yahut Gomer, Gamer'den Torgom,
Askenaz, ve Torgom'dan Hayk dogdu. Bundan da milletimiz çikti...Bizim tarihimiz,
Hayk'tan basliyor (Aktaran B. Aksoy, Nuh'un gemisi ve Tufan, S.102-103).

Yukardaki satirlar Dersim adinin kökenine daha fazla açiklik getirmektedir.

Dersim cografyasina verildigi söylenen Sim, Daron ve Daruperan adlarini birlikte
düsündügümüzde, Dersim adinin, Daron ya da Daruperan sözcüklerindeki Dar kökü
ile Sim adinin birlestirilerek olusturulduguna inanmamak elde degil. Bu duruma
göre, Dersim adinin Dar ve Sim sözcüklerinin kombinasyonundan dogdugu
anlasiliyor.

Tufan Efsanesi'ndeki gerçek payi nedir, ne degildir? Bu konu tartisilabilir.
Tümüyle kurgu oldugu düsünülecek olsa bile, bu efsanede geçen cografya adlarinin
efsanenin dogdugu dönemde mevcut olan gerçek adlar oldugunu düsünüyoruz.

Bu durumda Dersim'in dogusu en azindan M.Ö. 2000'lere, hatta M.Ö. 3000'li
yillara dayaniyor demektir.

(Not: Yukardaki yazi, henüz tamamlamamis olan Dersim Tarihine giris: Tarihte
Kirmançlar, Kizilbaslar ve Zazalar baslikli çalismanin bir bölümüdür).


Yorumlar (3)
merhaba Dersim bölgesin de aşiretlerin nasıl oluştuğu hakkında bir makaleniz mevcutmu.
Ertugrul tarafından | Paz, 08 Eki 2017 02:09:34 tarihinde yazıldı.
Epey emek sarfetmişsiniz? Teşekkür ederim.
Senem Aygül tarafından | Çar, 16 Eki 2013 21:23:41 tarihinde yazıldı.
Dersimin Doğuşu başlıklı bu yazı bana (Seyfi Cengiz) aittir. Siteniz ismim sılınerek ve kaynak gösterilmeden kullanılan baska yazılarımla dolu. Hakkınızda gereklı olanı yapmak zorundayım. Bir an önce gerekli düzeltmeleri yapın lütfen. Adımı ve kaynagı hemen ekleyın. Basın ve yayın ahlakının en asgarı geregıdır bu. Sitenizle ilgili bilgileri aldım, bu yazının linki de elimde..Seyfi Cengiz
Seyfi Cengiz tarafından | Sal, 17 Oca 2012 20:15:46 tarihinde yazıldı.





Editör Bilgileri

RENCBER


Editöre Ulaşın

En Son Güncellenenler

ikinci-jeanpaul
freebsd
apiterapi
aramamotorlari
uyku
kazimkoyuncu
peyzaj

Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Gizlilik Sözleşmesi | Üye Girişi